Seyşeller Gezi Notları: Dünyanın En Fotojenik Adalarına Yolculuk

Soğuk kış günlerini arkamızda bırakmış, bahar aylarının verdiği canlandırıcı enerjiyle yeni tropikal rotamızı aramaya başlamıştık. Filipinler seyahatimizin üzerinden kısa bir süre geçmişti fakat bizi bir başka yeryüzünde cennetini keşkedecek olmanın heyecanı sarmıştı. Şehir hayatının kaosundan, trafiğinden uzakta, yeşilin ve mavinin iç içe geçtiği kumsalların, doğa ananın cömertliğiyle ödüllendirdiği ormanların hayalini kuruyorduk. Tam bu sırada üzerinde kocaman kaplumbağalarının gezindiği, yuvarlak devasa kayaların arasından taşan palmiye ağaçlarının çevrelediği bir kumsal fotoğrafına rastladık. Unutulmaz anılarla döneceğimiz rotamızı bulmuştuk. Hint Okyanusu’nda inci gibi parlayan Seyşeller kızlarımızla çıkacağımız yeni yolculuğumuz olacaktı.
Seyşeller’e gitmeden önce bilmeniz gerekenler
Seyşeller Cumhuriyeti Afrika’nın doğusunda kalan ve 115 adadan oluşan bir ada topluluğu.
Uzun yıllar boyunca İngiliz kolonisi olması ve son dönemlerinde Fransız yönetimine girmiş olduğundan dolayı resmi dilli hem İngilizce hem Fransızca. Bağımsızlıklarına 1974’te kavuşan yerlileri kendilerini “Creole” Kreol diye tanımlıyorlar. Fransızcayı okunduğunu gibi yazıp konuşuyorlar. Aslında iki dilin karışımı olan kendilerine özgü bir dil geliştirdikleri söylenebilir. Ekonomileri ise daha çok turizm ve tarım üzerine.
Seyşeller’e Ne Zaman Gidilir?
Ekvator kuşağında olmasından dolayı tüm yıl ılıman bir iklime sahip. Bu kuşakta yer alan diğer adalarda olduğu gibi kuru ve yağışlı olmak üzere iki mevsim yaşanıyor. Haziran ve Ekim ayları kuru dönem olduğu için gezginler tarafından da en çok tercih edilen aylar. Biz uzun Ramazan bayramından dolayı Haziran’ın başında gittik. Hava durumunu gitmeden kontrol ettiğimizde her gün sağanak yağış gösteriyordu. Moralimiz tahmin edersiniz ki çok bozulmuştu fakat birkaç gün sabah ve akşamüzeri ara ara yağan yağmur dışında şiddetli bir yağışla karşılaşmadık. Hava tam hayal ettiğimiz gibiydi; çok bunaltmıyordu ve genellikle parçalı bulutlu, çoğunlukla da güneşliydi. Yerlilerle yaptığımız sohbetlerde geçtiğimiz yıl normalden çok daha fazla yağış görüldüğünü, mevsimlerin her yıl küresel iklim değişikliğinden dolayı daha yağışlı geçtiğini öğrendik. Bu yıl Norveç ve Ürdün seyahatlerimizde de ne yazık ki bölge halkından aynı endişeyi dinlemiştik.
Seyşeller Vizesi
Türkiye’den vize istemeyen ülkelerden bir olan Seyşeller’de 90 güne kadar kalabiliyorsunuz. Havaalanında Türk pasaportunuzu göstermeniz yeterli.
Seyşeller’de Hangi Adalara Gidilmeli?
Seyşeller’de yüzden fazla ada olsa da bunların çoğunda ya yaşam yok ya da günübirlik gezilere uygun küçük adalar. En büyük ve gelişmiş adası olan Mahe aynı zamanda Seyşeller'in başkenti olan Victoria’nın da bulunduğu ada. Uçağınız buraya ineceği için Mahe’yi es geçme şansınız yok. Her bir adayı daha detaylı olarak gezilecek yerler başlığı altında okuyabilirsiniz.
Diğer görmeniz gereken ada Praslin (Prali diye okunur) adası. Burası Mahe kadar şehirleşmemiş ama birçok harika otele ve plaja ev sahipliği yapan Seyşeller’in ikinci büyük adası.
La Digue ise (Ladüg diye okunur) Seyşeller’in dünyaca ünlü plajı Anse Source D’argent’ın (An sus darjan diye okunur) bulunduğu küçük ama kumsal bakımından en bereketli adası olarak bilinir. Bu 3 adanın dışında özellikle balayı çiftlerinin tercih ettiği ve üzerinde sadece lüks otel zinciri Six Sense Zil Pasyon’un bulunduğu Felicite adası, günübirlik bot turları ile gidilen ve üzerinde dev kaplumbağaların yaşadığı Curieuse adası en çok karşınıza çıkacaklardan. Silhoutte (Siluet), Coco ve Aldabra atolü de yine görülebilir. Mahe’den ve Praslin’den günü birlik gidilebilecek bot turlarını gezilecek yerler yazısında daha detaylı anlattım.
Seyşeller’e Ulaşım
Türk Havayolları haftanın 3 günü Istanbul’dan karşılıklı olarak Seyşeller’in en büyük adası ve başkenti Mahe’ye direk uçuyor. Biz bu uçuşu promosyondan aldığımız için başka havayollarına ait alternatif aktarmalı uçuşları tercih etmedik. Skyscanner uygulamasını kullanarak dileğiniz tarihler için tüm uçuş alternatiflerini karşılaştırabilirsiniz.
Seyşeller’de Adalar Arası Ulaşım
Adalar arası ulaşım için iki seçeceğiniz var; uçak ve feribot. Biz Türkiye’den Mahe’ye iner inmez uçakla Praslin’e geçtik. Rotamızı anlattığım yazımda bahsettiğim gibi ulaşım pahalı olduğu için en az zaman kaybedeceğimiz ve en pratik rota önce Praslin’de kalıp sonra çok yakınındaki La Digue’e feribotla geçip dönüşte tekrardan feribotla Praslin’e geçip direk uçakla Mahe’ye dönmek şeklindeydi.
Feribot
Praslin ve La Digue adası ulaşım için feribot tercih ettik. Biz gideceğimiz sabah feribota 1 saat erken gidip biletlerimizi aldık. Çok sık sefer düzenlendiğinden önceden bilet almanıza gerek yok. Çok kısa sürdüğü için hiç sıkını yaşamadan 15 dakika etrafı izleyerek keyifli bir yolculuk yaşadık.
Feribot saatlerini fiyatlarını incelemek için buraya tıklayın.
Uçak
Seyşeller’de en sevdiğimiz şeylerden biri bu küçük uçaklarla yolculuk etmek oldu. Bu sevimli pır pır uçaklardan masmavi denizde parlayan onlarca adayı izlemek çok keyifliydi. Kumsalları, otelleri, hindistan cevizi ormanlarını gökyüzünden bambaşka görüyorsunuz. Biz hiç türbülans yaşamadık ama yinede küçük uçak olduğu için havadaki tüm manevraları çok daha fazla hissediyorsunuz. Çocuklarda bu uçuşlarda çok eğlendi.
Not: Eğer uçak korkunuz varsa bu uçuşlar sizi rahatsız edebilir. Norveç’de yaşadığımız o sarsıntılı uçuştan sonra yazılarıma eğer küçük uçakla ulaşım yapılıyorsa bu uyarıyı eklemeye karar verdim çünkü Lofoten uçağında “uçak korkusu” olan biri olsaydı korkudan rahatsızlanabilirdi.
Uçak biletlerini incelemek için buraya tıklayın.
Air Seychelles uçuşlarını farklı farklı sitelerden satın alabiliyorsunuz. Ben skyscanner’dan araştırdım. Uçuşu seçtikten sonra sizi farklı websitelerine yönlendiriyor. Aynı uçuşun farklı sitelerdeki satış fiyatlarını kıyasladıktan sonra nereden almak istediğinize karar veriyorsunuz. Son aşamada size ekstra ücretler çıkarıyorlar, öğrendiğin otomatik check-in ve koltuk seçimi gibi. Biz sadece otomatik check-in seçip diğerlerini pas geçtik. Çok gereksiz bir rakamı otomatik olarak fiyata ekliyorlar, dikkat edin.
Seyşeller’de Ada İçi Ulaşım
Seyşeller’de ulaşım da diğer kalemler gibi pahalı. Adalar küçük görünsede özellikle Mahe ve Praslin bir ucundan öbür ucuna 1-2 saatte gidilen büyük adalar. Taksi inanılmaz pahalı o yüzden zorunda kalmadıkça tercih etmeyin. Biz bir kere Praslin’de feribot terminalinden havavaalanına gitmek için kullandık ve 500 TL gibi bir rakam ödedik.
Şöförlü günlük araçlar ve transferler de bize pahalı geldi. Bir diğer yandan da özgürce istediğimiz zaman istediğimiz yere gitmek istedik. O yüzden Mahe ve Praslin adalarında günlüğü 35 Euro’ya araç kiraladık.
Trafik sol şeritten akıyor ve sürücü koltuğu İngiltere’deki gibi sağda. Mustafa ilk dakikalardan sonra hemen alıştı. Praslin adasında yollar genellikle toprak ve trafiksiz olduğu için de daha kolay oldu. Mahe’deye gittiğimizde “dönüşte Türkiye’ye soldan gider miyim acaba?” diyecek kadar olaya hakim olmuştu. :))
Araç Kiralama
Mahe’de Kreol, Praslin’de Bliss’den kiraladık araçları. Aslında aynı firma, her iki rezervasyonu da Bliss’in sisteminden yaptık. Rezervasyonunuzun konfirme olması için gitmeden %10 kapora ödemeniz gerekiyor.
Linkini buraya bırakıyorum.
Seyşeller Pahalı bir Ülke Mi?
Dünyanın birçok yerinden gelen tatilcilerin ortak payda da buluştuğu bir nokta var; o da Seyşeller’in pahalı bir ülke olması. Endonezya, Filipinler ya da Tayland gibi ucuz ülkeler yerine Maldivler ile kıyaslamak daha doğru olacak. En çok tercih edilen balayı destinasyonlarından biri olmasının da payı büyük.
Yerli para birimi Seyşeller Rupisi yaklaşık 0,4 Türk lirasına tekamül ediyor. Ülke genelinde daha çok dolar ve euro kullanılıyor. O yüzden yanında günlük harcamalarınızda kullanacağız az miktarda rupi almanız yeterli olacaktır. Ada ülkesi olduğu için dışarıya bağımlı bir ekonomisi var. Bu nedenle yeme-içme ülke genelinde çok pahalı. Marketlerde Türkiye’den bile çok sayıda markaya rastlıyorsunuz. Bizim Norveç’den sonra en pahalı bulduğumuz ikinci ülke Seyşeller oldu. Bu kadar kötü haberden sonra biraz da iyi haberler verelim. İyi bir planlama yaparsanız tatil bütçenizi makul seviyelere indirebileceğiniz bir çok alternatif de mevcut.
Seyşeller’de Konaklama
Seyşeller’de lüks havuzlu villalardan misafir evlerine (Guesthouse) kadar geniş bir yelpazede konaklama seçeceği bulmak mümkün. Dünyaca ünlü otel zincirlerinin büyüleyici manzaralarıyla kendinizi ödüllendirmek istiyorsanız kesinlikle doğru adrestesiniz. Daha hesaplı konaklama alternatifleri için misafir evleri ve kiralık evlere göz atabilirsiniz.
Biz 11 günlük seyahatimizde 4 defa otel değiştirdik. Mahe adasında Bliss Boutique Otel ve Eden Island’da kiraladığımız evde kaldık. Praslin adasında Raffles Otel’de, La Digue adasında da Lucy’s Guesthouse’da konakladık. Bu şekilde hem lüks, hem orta bütçeli hem de ekonomik alternatifleri deneyimlemiş olduk. 2 Çocukla bu kadar çok yer değiştirmiş olmamızı da çok az eşya ile gezmemize borçluyuz.
Mahe Otelleri
Seyşeller’in en büyük adalarından biri olan Mahe’de otel seçerken dikkat etmeniz gereken şey öncelikle konumu olmalı çünkü eğer araç kiralamadıysanız ada içi ulaşımda zorlanabilirsiniz. Beau Vallon Beach adanın hareketli bölgelerinden biri; buradaki otelleri tavsiye edebilirim. Constance Ephelia lüks arayanlar, balayı çiftleri ve çocuklu için harika bir seçenek. Denize balan havuzlu villaları, bahçe dubleksleri ve aile sütleri gibi çok sayıda oda tipi mevcut. Denizi de Mahe’deki en güzel ve durgun kumsallardan biri.
Mahe’de kiraladığımız evin bulunduğu Eden Island ise adanın doğusunda yer alan yapay bir adanın üzerine kurulu bir kompleks. Havalanına ve şehir merkezine yakın konumuyla lüks ve konfor arayan çocuklu ailelere kesinlikle tavsiye ediyorum. Ada üzerinde bir otel, marina, farklı tiplerde çok sayıda ev, restaurantlar, alışveriş merkezi, havuz ve 3 adet plaj bulunmakta. Ede Island’da ev kiraladığınızda size kalış sürenizce kullanılmak üzere elektrikli bakilerden veriliyor. Kullanması çok kolay olan bu minik araçlarla ada içinde istediğiniz yere kolayca gidiyorsunuz. Bebekli aileler için oyun alanı ve çocuk parkı da mevcut. Biz 2 odalı açık mutfaklı evimizi geceliği 1000 TL den booking’den kiraladık. Linkini buraya bırakıyorum.
Praslin Otelleri
Praslin’de kaldığımız Raffles Hotel konumu ve plajıyla kalbimizi fethetti. Yemekleri, havuzlu villası ve servinden çok memnun kaldık. Yine bu konseptte çok sayıda güzel otel var Praslin’de. Constance Lemuria adadaki en lüks seçeneklerden biri. Çok geniş bir araziye kurulu otelin bir koyu da Praslin’in en güzel kumsallardan biri olan Anse Georgette’e ev sahipliği yapıyor. Bu plaja otel müşterisi olmadan girmek istiyorsanız rezervasyon yaptırmanız gerekiyor. Praslin’de en güzel plajlar adanın etrafına dağılmış olduğundan özellikle bir bölge tavsiye etmeyeceğim. Bütçenize uygun en çok içinize sinen oteli seçip rezervasyon yaptırın derim.
La Digue Otelleri
Bu küçücük ama güzeller güzeli adada bence mutlaka en az 1 gece konaklayın. Adanın en güzel oteli Le Domaine de L'Orangeraie Resort and Spa. Bu otelde güzel bir akşam yemeği yedik. Biz diğer plajlarda zaman geçirmek istediğimiz kullanmadık ama günübirlik otelin havuzu ve plajından da belli bir ücret karşılığı yararlanabiliyorsunuz.
Burada Lucy's Guesthouse’da konakladık. Lucy çok misafirperver ve sevecen bir ev sahibi. Odalarımız temiz ve klimalıydı. Her odanın içinde de duş ve tuvalet bulunmakta. Eğer bir misafir evinde oda kiralayacaksanız mutlaka odada klima ve tuvalet olup olmadığını kontrol edin çünkü birçok yerde yok.
La Digue’de ulaşım bisikletle ya da öküzlerin çektiği arabalarla yapılıyor. O yüzden merkeze yakın bir otel tercih edin derim. Her ne kadar küçük bir ada olsa da bisikletle toprak yollardan karanlıkta uzun mesafe gitmek çok yorucu olacaktır. Bu arada adadaki bisikletlerin pek konforlu ve lüks olduğunu söyleyemem. O yüzden feribotların yanaştığı liman ve çevresinden şaşmayın.
Seyşeller’de Yeme-İçme
Fransız ve Hint geleneklerinin bir karışımı olan Seyşeller mutfağında başrolü deniz ürünleri, pilav, köri ve hindistan cevizini oluşturuyor. Safran veya köri (curry) ile hazırlanmış baharatlı yemekler yanında pilav ile servis edilirken ızgara balık da sık sık karşınıza çıkacak yemekler arasında olacak. Kreaol mutfağında tropikal meyvelerle hazırlanmış sos ve yemekler acı ve baharatı dengelemek için kullanıyor.
Biz kaldığımız süre boyunca çocuklu olduğumuz için akşamları çoğunlukla otelde yedik. Öğlenleri otel dışında olduğumuz zamanlar ise take away ve sokak yemeklerini deneme fırsatı bulduk. Otellerdeki hem çok lezzetli hem de çok pahalıydı. Özellikle Raffles Hotel’deki açık büfe Hint gecesi son zamanlarda yediğim en keyifli yemekti. Sokak yemekleri de tahmin ettiğimizden çok daha iyi çıktı. Taze taze ızgarada pişirilmiş balık yanına noodle ve körili pilav doyurucu ve hesaplı bir öğle yemeği oldu.
Ailelere Not: Çocuklar genellikle çocuk menüsünden sebze çorbası, pilav, makarna, balık, hamburger gibi klasik yemekleri tercih etti. Turstik bir yer olduğu için yemek sıkıntısı hiç yaşamadık.
Seyşeller Halkı
Açıkçası biz pek Seyşel insanına pek ısınamadık. Çok misafirperver olduklarını söyleyemem. Kaldığımız otellerde gayet iyi ağırlandık ama bu genel olarak ülkeyi yansıtan bir durum değildi. Asıl insanını sokakta ya da halka açık yerlerde işiniz düştüğü zaman tanıyabiliyorsunuz. Eğer daha önce Uzakdoğu ‘da bulunduysanız, Filipinli, Taylandlı ya da Endonezyalılar gibi güler yüzlü, misafirperver insanlar beklemeyin yoksa tam bir hayal kırıklığı yaşarsınız. Hatta biraz ileri gideyim; mümkünse doğa güzelliğinin tadını çıkarın ve insanına çok gerekmedikçe bulaşmayın :))
Size bir örnek vereyim: Seyşellere yiyecek içecek sokmak yasakmış. Çantamızdaki yeşil elmayı çıkarıp soran görevliye elmayı havaalanında aldığımızı ve çocuklar için olduğunu söyledik. Adamda elmayı gösterip bununla sizi ülkeye alamam deyince Mustafa’da boş bulunup elma kalabilir, afiyet olsun diye esprisine mırıldandı. Bir de bunu Fransızca söyledi. Bizi Türkiye’de geri gönderiyorlardı :)) Ülkeye ayak bastığımız ilk dakikalarda Gümrük görevlisi tarafından azarlanınca sonrasında gayet temkinli davrandık.
Kısa Kısa..
- Pasaport kontrolünde mutlaka otel bilgilerinizin olduğu belgeleri yanında bulundurun. Uzun uzun sorgulama yapabiliyorlarmış. Eğer ev kiraladıysanız ev sahibinizden belge isteyin. Online döküman kabul etmiyorlar.
- Yanınıza mutlaka sinek ve böcek için koruyucu sprey alın, tropikal bir ada olduğu için çok sivrisinek var.
- Yerel telefon hattı satın almak istiyorsanız havaalanında Airtel ya da Cable'ın kiosklarına uğrayabilirsiniz. Biz Seyşellerde hat satın almadık, wifi bulduğumuz yerlerde internete bağlandık.
- Plajların hiçbirinde şezlong ya da havlu olmadığı için mutalaka yanınıza plaj havlu götürün.
"Seyşeller'de Gezilecek Yerler ve Rotamızı" okumak için buraya tıklayın.
Seyşeller seyahatimizle ilgili farklı ve video ve fotoğraflara sosyal medya hesaplarımdan ulaşabilirsiniz. (Instagram'da öne çıkanlarda Seychelles 1-2-3)
@cerenucarken