Cennet Ada Bali
Endonezya’ya bağlı bu harika tatil cenneti gezginleri ve turistleri mutlu edecek o kadar çok şey sunuyor ki ben daha mutsuz dönen birini görmedim. Çinli milyarderlerden Avusturalyalı hippilere, balayı çiftlerinden Avrupalı çocuklu ailelere, çok farklı çeşitlilikte turistin ziyaret ettiği Bali en popüler tropikal destinasyonlardan biri. Fakat itiraf etmeliyim araştırmadan önce sadece beyaz kumsalları masmavi suları olan yeşil bir ada zannediyordum burayı. Oysa katman katman tablo gibi uzanan pirinç tarlaları, yüzlerce yıllık yaşamı dallarında taşıyan ormanları, güler yüzlü insanları ve insana huzur veren tapınakları ile çok daha fazlasıymış Bali.
Bali nasıl bir ada?
Önce adayı tanıyalım. Bali Endonezya’ya bağlı küçük su adalarının en büyüğü ve en turistik adası. Endonezya’nın Müslüman nüfusunun aksine halkın büyük çoğunluğu Hindudur. Uzun yıllar Hindu ve Çin kültürlerinden etkilenen ada 1597 yılında Hollandalı kaşif Cornelis de Houtman tarafından keşfedilerek Hollanda sömürgesine girdi. İkinci Dünya savaşı süresince Japonlar tarafından işgal edilen uzun yıllar süren savaşların ardından yediden Hollanda’nın eline geçti.
1963 yılında Agung yanardağının patlamasıyla binlerce kişi öldü ve çok büyük bir ekonomik kriz yaşandı. Binlerce Endonezyalı adayı terk etmek zorunda kaldı.
Zorlu dönemlerden geçen bu güzel ada 1965 yılında Endonezya’nın bağımsızlığı ve yeniz düzen adını verdikleri kalkışmaların ardından tekrar modern bir hal aldı.
Bali’ye ne zaman gidilir?
Tropik bir iklime sahip olan adada kuru ve yağışlı olmak üzere iki ayrı dönem yaşanır. Aslında tüm yıl hava sıcak ve 30 derece civarındadır. Nisan ve Ekim ayları arası yağmursuz olan aylardır ve özellikle Temmuz ve Ağustos ayları adanın en çok turist ağırladığı ve fiyatların en çok arttığı dönemdir. Yağışlı olan dönem Ocak ve Şubat ise en çok yağmurun yağdığı ve adanın nispeten en sakin olduğu aylardır. Aralık ayında ise Christmas tatili nedeni ile çok canlı ve hareketli günler yaşanır. Özellikle Adanın güney yarımadasındaki sahil şeridinde hava 30 derece ve çok sıcakken Ubud ve adanın kuzeyi bir kaç derece daha serin olabiliyor ve hemen hemen her gün akşamüzeri başlayan kısa yağmur geçişleri yaşanıyor. Yanınıza ince bir yağmurluk veya hırka almayı ihmal etmeyin.
Yağışlı dönemin bir diğer dezavantajı ise denizinin daha dalgalı olması ve dalgaların okyanustan taşıdıkları yosunlardan dolayı plajlarının kirli olabilmesi. Bizim kaldığımız 12 gün boyunca gündüzleri hava hep açık oldu. Kaldığımız süre boyunca 2 kere akşam 2 kere gündüz yağmur yağdı. İyiki de yağdı çünkü bu adada yağmur bereket demek, mis gibi toprak kokusu, bulutların ardından parlayan gökkuşağı demek..
Bali’ye nasıl gidilir?
Bali’ye henüz Türkiye’den direk uçuş yok. THY ile Jakarta’ya oradan da başka bir havayolu şirketi ile Bali’ye uçabiliyorsunuz. Fakat biz uçuşun saatleri çok ters olduğundan Qatar Havayolu ile gittik. Emirates ve Singapur Airlines’ın Hong Kong veya Singapur aktarmalı uçuşları da var fakat bekleme süreleri çok uzun. Yarım gün de oralarda takılırım derseniz araştırabilirsiniz. Qatar’ın Doha aktarmalı Bali Denpasar uçuşları aralarında ki en mantıklı seçenek gibi görünüyor şimdilik.
Vize
Vize için öncesinden bir başvuru yapmanıza gerek yok. Bali Havaalanında kişi başı 25 Dolar ödeyerek vize alabiliyorsunuz. Hatta bana çok sürpriz oldu çünkü biz onu da ödemeden sadece bir form doldurarak vizemizi aldık. 30 günün altında konaklamalarda vize ücretini kaldırmışlar sanırım. Sizi zaten pasaport kontrolünde vize işlemleriniz için yönlendiriyorlar ve hiç karmaşa olmuyor.
Bali’de nerede kalınır?
Bali’de gerçekten harika oteller ve kiralık villalar var. Konaklama anlamında benzer adalara ve tropik destinasyonlarla kıyaslandığında çok daha ekonomik seçenekleri bulabileceğiniz bir yer. Örneğin Maldivler’de 5 gün yerine aynı parayla aynı kalitede otelde 15 gün rahat kalırsınız.
Otel ve bölge önerilerime geçmeden önce villa kiralamadan bahsetmek istiyorum. Airbnb, Tripadvisor veya Booking’de kiralık villa araması yaptığınızda günlük 200TL den başlayan harika evler bulabilirsiniz. En çok seçenek Airbnb uygulamasında var ve daha önce de ev kiraladığım için bu uygulamayı tavsiye ediyorum. Hem mobil uygulaması hem de internet sitesi mevcut. Telefonunuza indirdikten sonra bir profil oluşturuyorsunuz ve daha sonra dünyanın istediğiniz yeri için detaylı bir arama yapabiliyorsunuz. Evlerin fotoğrafları, ev sahibi ( genelde bu işi profesyonel olarak yapan emlakçı ya da aracılar) evin özellikleri ve de en önemlisi daha önce evde konaklayan misafirlerin önerilerini okuyabilirsiniz.
Bali için söylüyorum, eğer kalabalık gidecekseniz önünde özel havuzu, kapısında şöförü, içinde ahçısı, ya ormanın içinde ya da deniz kenarında malikane kıvamında 4-5 kişilik villaları günlük 500-1000 TL den kiralayabilirsiniz. Biraz uzun anlattım çünkü hala mobilyalarını hatırladığım onlarca ev gezdim! :) Çoluk çocuk, arkadaş gurubu bir Bali gezisi için şiddetle tavsiye ediyorum.
Bali haritadan bakıldığında öyle görünmese de büyük bir ada.
Adanın en popüler destinasyonları Nusa Dua, Seminyak, Jimbaran, Kuta, Canggu, Ubud, Sanur, Kintamani ve Lovina bölgesi. Her bölge ile ilgili gezi tavsiyelerini buradan bulabilirsiniz.
Adanın kuzeyinde gideceğiniz bir iki tapınak ve Kintamani bölgesi dışında pek bir şey yok. Hersey adanın güneyinde ve ortasındaki Ubud bölgesinde toplanmış bulunmakta. Konaklama yaparken kaldığınız bölgeyi doğru seçmek o yüzden çok önemli. Ubud ile ilgili bu yazıyı da okuyabilirsiniz.
Biz tatilimiz iki ayrı konsepte böldük ve birinci bölümünü deniz, plajlar, parklar, güneyde ki tapınaklara ayırarak Bali’nin tropikal renklerini yaşadık.
İkinci bölümde de Ubud’da ormanın ortasında yemyeşil bir doğanın için de pirinç tarlaları, köyler, kahve çiftlikleri, ahşap oymacılığı, göller, ve yanardağı gezileri ile bambaşka bir Bali deneyimledik. Bence Bali demek Ubud demek.. Dünyanın bir çok yerinde Bali plajlarının benzerlerine rastlayabilirsiniz ama Ubud doğa ananın insanalara şifa niyetine hediye ettiği bir cennet. O yüzden mutlaka buraya en az 2-3 gün ayırın. Ayrıca eğer güneyde kalmaya devam edip her gün bu bölgeleri gezmeye kalkarsanız 3 saat gidiş 3 saat dönüş gibi bir yolculuğu da göze almanız gerektiğini bilin.
Biz Jimbaran bölgesindeki Rimba Ayana Resort’de konakladık. Ayana grubunun yan yana konumlanmış 3 kardeş oteli var. Rimba, Ayana ve Ayana villas olarak geçen bu oteller grubu hangisinde kalmayı tercih ederseniz edin tüm 3 otelin olanaklarından sizi yararlandırıyor. Otellerin arasında sürekli transfer yapan shuttleları sayesinde günün her saati istediğiniz otele 3-5 dakika da gidebiliyorsunuz. Restaurantlara rezervasyon yaptırabiliyor plaj ve havuzlarından faydalanabiliyorsunuz.
Çocuklu aileler için özellikle tavsiye ediyorum, çünkü zaten 3-4 gününüz bu kocaman yeşilliğin içine kurulmuş otellin olanaklarını keşfetmek ile geçiyor. Çocuklar için özel yaratılmış alanlar, çocuk oyan odaları ve aktivite saatleri de mevcut. Otele ait tek bir plaj var ona da yine shuttle ile gidiyorsunuz . Sizi falezlerin tepesinde ki plaja ait restauranta bırakıyorlar. Bu harika manzaralı şirin yerden ahşap bir merdivenle aşağıya inmek zorundasınız. Bebek ya da çok küçük çocuklarınız varsa bu merdivenleri inip çıkmak biraz yorucu olabilir. Ama aşağıda sadece otele ait bembeyaz kumlu sakin plaj o kadar merdiveni inip çıkmaya deyiyor :)
Fikir vermesi amacıyla önereceğim diğer oteller ise W Hotel Seminyak , The Bali Seminyak, Intercontinental Bali, The Legian Bali, Four Seasons Resort Bali Sayan, Alila Villas Uluwatu, Seminyak Beach Resort, The Mulia, Fairmont Sanur Beach, The Oberoi, Ritz-Carlton, Hilton ve Sofital Nusa Dua. Ubud otel önerilemi de UBUD’un kalbinde adlı yazımdan bulabilirsiniz.
Otel seçerken dikkat etmeniz gerekenler: Eğer balayı için gidiyorsanız villa konseptli, özel havuzlu romantik küçük otellere bakmalısınız. Yada Seminyak bölgesindeki W Bali gibi gündüz ve gece partilere ev sahipliği yapan otellerden birini seçip Bali’nin eğlence hayatına da yakın olmak isteyebilirsiniz.
Sörf merkezi olan Kuta’da adanın en hareketli yerlerinden biri. Fakat bence hem trafiği, hem kalabalıklığı hem de fazla sesli gece hayatı ile kaçınılması gereken bir yer. İnanın hiç uğramasanız da çok şey kaçırmış olmazsınız.
Bali Nasıl Gezilir?
Bali’de gezmek için en ideal yöntem şöförlü bir araba kiralamak. Kendim kiralayıp gezmek istiyorum derseniz şunları bilmenizde fayda var;
-Yollar çok karışık,
-Trafik çok fazla,
-Sokakta birilerine İngilizce soru sorsanız bile Endonezyaca cevap alacağınız kesin. :)
-Navigasyona hiç güvenmeyin çünkü internet ormanlık alanlarda ve Ubud çevresinde çekmiyor,
-Ayrıca kiralayacağınız arabanın şöförü İngilizce bilen ve size çevreyide anlatan, gezileri kolaylaştıran kişiler oluyor.
Tripadvisor’da günlük Bali turları olarak karşınıza bir çok firma ve tur çıkacak. İnternet sitelerine göz atıp yazışabilirsiniz. Bir çoğu çok iyi referanslara sahip ve defalarca satın alınmış turlar. Günlük 60-90 dolar arasında bir fiyata sizi istediğiniz saatte otelinizden alıyorlar, belirlediğiniz güzergaha göre tüm gün gezdirip akşam da otelinize bırakıyorlar. Giriş biletleri ve yemek harcamalarınız dışında benzin, otopark, rehberlik hizmetlerinin tamamı onlara ait. Turun içeriği hakkında onlardan da tavsiye alabilirsiniz tamamen siz de belirleyebilirsiniz.
Bali de nereleri görelim diyorsanız, “Bali’de gezilecek yerler” yazısında fikir alabilirsiniz.
Bali’de ne yenir?
Bali’de bol bol egzotik meyve, pirinç, noodle, deniz ürünü, ördek ve et çeşitleri göreceksiniz. En meşhur yemeklerinden biri kızartılmış pirinç anlamına gelen Nasi Goreng. Tavuk ya da et ile servis ediliyor. Mie Goreng ise aynı sunumun noodle ile hazırlananına deniliyor. Deniz ürünleri, deniz kabukluları burada hem çok çeşitli hem de çok ucuz. Birçok restaurantta ördek eti de bulabilirsiniz. Snake fruit ve Salak meyvesi ise sık sık karşınıza çıkacak buraya özel tropik meyveler. Muza sarılı özel Bali kekleri, içi pespembe ejderha meyvesi, taze tropikal meyve suları benim en sevdiğim yerel tadlardı.
Bali dünyanın en turistik adalarından biri olduğu için dünya mutfağında çok çeşitli ve kaliteli restaurantlara ev sahipliği yapıyor. En şık restaurantlar çoğunlukla otellerin içinde. Seminyak da Oberoi caddesi adanın en popüler caddelerinden biri. Farklı farklı birçok restauranta rastlayabilirsiniz. Salaş bir italyan restaurantı olan Trattoria’yı tavsiye edebilirim. Pizzaları gerçekten çok lezzetliydi. Shelter Bali ise taze meyve yoğurt ve granola ile harikalar yaratıyor. Benim gibi “raw food” yani çiğ yemek seviyorsanız bu sağlıklı vitamin dolu tabaklara bayılacaksınız. Seminyak’ta ki bir diğer keyifli yer de yine taze malzemelerle hazırlanan rengarenk yemekleriyle Spicy Coconut. W hotel’in içinde ki restaurantların birinde yemek yiyip akşam da barın tadını çıkarabilirsiniz. Ayana Otelinin içindeki Rock Bar da adanın en meşhur restaurantlarından biri. Mutlaka rezervasyon yaptırın ve saatinde gidin. Kıyafet koduna uygun giyinmeniz gerekiyor, şort ve sırt çantası ile içeri almıyorlar. Kapıdaki kuyruğu görünce ne demek istediğimiz anlayacaksınız. Kayalıkların üzerine kurulu barından gün batımını ve dalgaları izlemek muhteşem!
Jimbaran’da okyanus kenarında dizilmiş balık restaurantlarından birinde mutlaka akşam yemeği yiyin. Biraz turistik olsada kumsalın,dalgaların balığın tadını çıkarmak için harika bir yer. Gün batımı için bir başka önerim de Uluwatu’da ki El Kabron Restaurant. İspanyol mutfağı ve tapasları ile ünlü bu restaurantın fiyatları adaya göre biraz pahalı fakat manzarası ve ambiyansı çok güzel. Kubu restaurant da bir başka şık yemek alternatifi olabilir.
Bali’den ne alınır?
Adada ahşap oymacılı ve gümüş işçiliği çok gelişmiş. Fiyatları da gerçekten çok çok uygun. Tüm dünyanın buradan ahşap ürünleri satın almasına şaşırmamak lazım. El örgüsü, luwak kahve, dantel adanın popüler ürünleri arasında. Hediyelik eşyacıları her yerde görebilirsiniz ama Maymun ormanına gidiştekileri ben daha çok sevdim. Dantel elbiseleri Seminyak ve Ubud’da ki mağazalardan alabilirsiniz. Fiyatları genellikle aynı. Ahşap ve gümüş için yine Ubud’da ki ara sokakları tercih edin. Turistik yerlere göre daha ucuz. Dünyaya üretim yapan ahşap atölyelerin kendilerinden de alışveriş yapabiliyorsunuz.
Bali de çok sayıda sanat galerisi de mevcut. Ubud da sanat kasabalarına gidip yerel halkı el işçiliği yaparken izleyebilir, dilerseniz sizde onlarla beraber nasıl yapıldığını öğrenebilirsiniz.
Bali Masajı
Hiç şüphesiz Bali adasındaki en popüler şeylerden biri de dünyaca ünlü Bali masajı. Bu rahatlatıcı masajın keyfini çıkarmadan adadan dönmeyin. Araştırmalarım ve sayısız denemelerim sonucu ( hersey diğer gezginlere tavsiye verebilmek için! :)) size önerilerim şunlar olacak.
3 farklı yerde masaj yaptırabilirsiniz. Birinci ve en kolay yöntem otelinizin spa merkezinde masaj yaptırmak. Özellikle lüks bir otelde konaklıyorsanız ya da Ubud bölgesinde konaklıyorsanız dünyanın en güzel spa’larından birinde en iyi masajı yaptırdığınıza emin olabilirsiniz. Fiyatları adada ki diğer yerlere göre hayli pahalı olsa bile Türkiye ile kıyaslandığında benzer seviyede. İkinci yöntem adada ki spa salonlarından birine gitmek. Yine çok kaliteli bir salon seçtiğiniz düşünürsek yaklaşık 50 dolara güzel bir masaj yaptırırsınız. Üçüncü alternatif ise Seminyak veya Jimbaran’da ki masaj salonları. Bu salonlarda 5 ila 10 dolar arasında bir fiyata 1 saat masaj yaptırabiliyorsunuz. Ama mutlaka temizliğine dikkat edin. Bu merkezler ambiyans olarak diğer salonlar kadar güzel olmasa bile yapılan masaj tekniğinin en lüks otellerde ki masajla tamamen aynı olduğunu da bilin.
Bali'de gezilecek yerler yazısını buradan okuyabilirsiniz.
Ubud'un Kalbinde yazısını buradan okuyabilirsiniz.
Kızımla başbaşa Bali Seyahati yazısını buradan okuyabilirsiniz.