Dubrovnik: Adriyatik'in Parlayan İncisi

‘Adriyatik’in incisi’ olarak bilinen Dubrovnik Balkan’ların en güzel ve tarihi şehirlerinden biridir. Neredeyse tüm gezilecek yerleri bünyesinde bulduran Eski Şehrin etrafı bembeyaz mermer taş duvarlarla çevrilidir. İnci kelimesi de tüm görkemiyle Antik Şehir yüzyıllardır koruyan bu duvarlardan gelir. Dalmaçya kıyılarının güneyinde deniz kenarında kurulu bu etkileyici kent uzun yıllardır UNESCO Dünya Mirası Listesinde koruma altında. Yıllar süren restorasyonlar sonucu savaşın tahrip edici etkisinden kurtulmuş, günümüzde ‘Game of Thrones’ başta olmak üzere birçok filme ve prodüksiyona ev sahipliği yaparak adeta bir Ortaçağ kasabası olarak yaşatılmaktadır.
Masmavi denizi, daracık tertemiz mermer sokakları, sıcakkanlı dürüst insanları, ekolojik toprakları, lezzetli taze deniz ürünleri, yıl boyu şehri renklendiren festivalleri ve hareketli gece hayatıyla çok keyifli bir gezi rotasıdır.
Son yılların ülkemizdeki en trend seyahat noktalarından biri kesinlikle Dubrovnik. Özellikle Türklere vize uygulaması başlamadan önce ciddi bir Türk turist akınına uğrayan bu Balkan ülkesi direk uçuşların tekrar başlamasıyla yeniden gözde. Hırvat esnaf Türk turistin yeniden gelmesinden memnun, ve birçoğu birkaç kelime de olsa Türkçe biliyor. Diğer bir yandan Türk yatırımcıların Dubrovnik’te hatırı sayılı işler yapması da iki ülke arasındaki ilişkileri sıcaklaştırmış durumda.
Biz de kalabalık bir kadın grubu olarak 5 gecelik bir Dubrovnik gezisi planladık. Annem, kızkardeşim, teyzelerim, kuzenlerim ve iki kızımla toplamda 9 kişi hem eski şehri hem de etrafındaki adaları, birkaç saat uzaklığındaki Kotor ve Budva’yı karış karış gezdik.
Tüm geziyi planlayan bir tur rehberi misali bu defa birçok kişinin sorumluluğunu da aldığım için öncesinde iyi bir hazırlık yaptım! Ona rağmen birçok spontane güzel anı da biriktirdik. O kadar küçük ve gezmesi kolay bir şehir ki, eğer alışkın değilseniz bile kendi başınıza bir gezi planı oluşturmak için harika bir başlangıç olacaktır. Ayrıca gezi yazılarımda ailelere yardımcı olacak, çocukla seyahati kolaylaştıracak tavsiyeler de bulacaksınız.
‘Dubrovnik’e Gitmeden Önce Bilmeniz Gerekenler’ hakkında kısa kısa notlar içeren bir yazı hazırladım. Para birimi, dil, ulaşım gibi konularda bilgi almak için buraya tıklayın.
Tarih
Hırvatistan tarihi hakkında merak edenler için kısa bir özet geçmek istiyorum. Ne de olsa Osmanlı’dan dolayı geçmişten gelen bağımızın olduğu yerlerden biri.
Dubrovnik halkı yüzyıllar boyunca özgürlüğü için savaşmış ve tarih boyunca diplomasisiyle ön plana çıkmış bir ülkedir. Osmanlı Balkanlar’da sadece burayı hiç işgal ya da ilhak etmemiş, vergiye bağlamıştır. O dönemde de başka dönemlerde de diplomasiyi bu kadar iyi uygulayarak bağımsızlığını koruyabilen başka pek örnek yoktur. Jeopolijik konumundan dolayı her dönem önemli ticaret merkezlerinden biri olmuştur ve defalarca uğradığı işgallerden etrafını saran taştan duvarları sayesinde korunmayı başarabilmiştir.
Bir diğer önemli olay da 1667’de yaşanan büyük Dubrovnik depremidir. 5 bin kişinin öldüğü bu deprem sonrasında ülkenin toparlanması çok zor olmuştur.
Yakın tarihe geldiğimizde en önemli dönüm noktası 1991 yılında başlayan Balkan savaşlarıdır.Yugoslavya’nın dağılması ile Hırvatistan da bağımsızlığını ilan eden ülkelerden biri olmuştur. Balkanlardaki kanlı yıkımın sonucunda 7 devlet ortaya çıkmıştır. Bu devletler; Sırbistan, Bosna Hersek, Karadağ, Hırvatistan, Slovenya, Makedonya, Kosova’dır. Yugoslavya’yı çöküşe götüren en temel faktörlerden biri bölgedeki çok karmaşık etnik ve dini yapıdır.
Savaş dönemini ve Bosna’da yapılan katliamları çocuk hafızamla hatırlıyorum. Bu kadar yakınımızda böylesine kanlı bir savaşın olması o zamandan beri beni çok etkiler. Günümüzde savaş müzelerinde ve tarih kitaplarında anılan bu karanlık dönemin etkileri gündelik yaşamda hiç hissedilmemekte, sınırlar arası gayet rahat yolculuk yapılabilmekte. Ne demişler, insan unutkan bir varlıktır..
Ulaşım
Dubrovnik’e İstanbul’dan her gün Türk Hava Yolları ve Croatia Airlines’ın karşılıklı seferler düzenliyor. Skyscaner’dan seçtiğiniz tarihlerdeki en uygun uçuşu araştırabilirisiniz. Biz THY’dan promosyonlu bilet aldık ve neredeyse yurt içi bilet fiyatına denk gelen bir tutar ödedik. O yüzden kampanyaları takip etmenizi öneririm. Pazar dönüş uçakları her zaman daha pahalı olduğundan eğer imkanınız varsa Pazartesi dönerek tüm Avrupa uçuşlarını daha ucuza satın alabilirisiniz.
Şehir İçi Ulaşım
Havaalanından kalacağımız Old Town Pile Gate kapısına transfer ayarladık. Biz 9 kişi olduğumuz için ekonomik oldu, ama eğer daha hesaplı bir seçenek arıyorsanız haftanın 7 günü sürekli çalışan otobüs seferlerini tercih edebilirsiniz. Linkini buraya bırakıyorum.
Şehir içinde Old Town’da konaklıyorsanız araç kullanmanız neredeyse hiç gerekmeyecek çünkü surların içinde araç trafiği yok. Bir başından öbür tarafına 30 dakika da rahatça yürüyebilirsiniz. Eğer yeni liman tarafına, Gruz bölgesine gitmek isterseniz Uber uygulamasını kullanarak taksi çağırın. Kişi sayınız fazlaysa az bir farkla XL araç çağırın.
Konaklama
Biz Old Town’ın en işlek kapısı olan Pile Gate’e 2 dakika uzaklıktaki 300 yıldık tarihi bir binadan restore edilmiş bir villayı kiraladık. Ev Dubrovnik gezimizin başrolü olacak kadar güzeldi. Hem Booking hem de Airbnb Uygulamasından bulacağınız villanın adı ‘Heritage Villa West Gate’. 5 odalı ve 4 banyolu taş evimizin bahçesinde her sabah birkaç adım ilerideki fırından aldığımız sıcak ekmekle uzun ve neşeli kahvaltılar yaptık. Oda oda kiralamaya henüz başlamadıkları için kalabalık gruplara öneriyorum çünkü villa çok büyük. Ev sahibi Tina’nın direk iletişim numarasını vereceğim. Benim ismimi verip rezervasyon yaptığınızda Booking’deki fiyattan çok daha ucuza gelecek güzel bir indirim oranı alabileceksiniz.
Tel:+385 (021) 695 060
Genel olarak Dubrovnik ile ilgili konaklama seçeneklerine gelecek olursak ilk tavsiyem Old Town’da ya da çok yakınında bir otelde kalmanız yönünde. Pucic Palace 5 yıldızlı ve lüks bir seçenek arayanlar için ideal. Türk bir yatırımcıya ait olan bu güzel otel hem çok merkezde hem de harika Barok tarzdaki dekorasyonuyla göz kamaştırıyor. Otelde konaklama yapmasanız bile restoranında yemek ya da tatlı yemeden dönmeyin. F&B müdürü Erdinç Bey’i bulun ve benden selam söyleyin :) Dubrovnik ve çevresiyle ilgili güzel tavsiyelerini de almadan da dönmeyin.
Yaz aylarında gidiyorsanız deniz ve havuz keyfi de yapmak istiyorsanız Villa Glavić, Rixos Libertas, Sun Gardens Dubrovnik, Hotel Excelsior, Hotel Bellevue Dubrovnik ve Hotel Dubrovnik Palace en iyi otellerin başında geliyor. Fiyatları da normal olarak Old Town’daki butik otellerin çok üzerinde.
Bir diğer ekonomik seçenek ise oda kiralamak. Bir çok Hırvat yüksek sezonda evlerini turistlere açıyor ve çok daha uygun fiyatlara ev kiralıyor. Airbnb’den arama yapabileceğiniz gibi daha maceralı olsun gidince bir ev bulurum diyorsanız, camlarında ‘sobe’ yazan evleri bulun. Bu kiralık uygun odamız var anlamına geliyor.
Yemek
Birçok sahil şehrinde olduğu gibi Dubrovnik’de de taze lezzetli deniz ürünleri yiyebilirisiniz. Hemen Pile Gate’in yakınındaki Nautika Restaurant, Old Town’da güzel bir terasta hizmet veren Fish Restaurant Proto, istiridye ve kabuklulularıyla ön planda olan Dalmatino, şık ambiyansı ve merkezi konumuyla Gradska Kavana Arsenal ve harika manzarasıyla Stara Loza birinci sınıf restaurant arayanların ilk tercihleri olmalı.
İtalyan yemekleri ve deniz mahsullerinden oluşan menüsüyle Tavulin’in yemekleri de hizmet kalitesi de bizi çok memnun etmişti. Yeri de Old Town’ın içinde ve çok merkezi. Bosnak Mutfağı denemek için ise önereceğim restaurant Taj Mahal. Ev yapımı sucuk, börek, mantı ve köfte deneyebileceğiniz geleneksel lezzetler arasında. Üzerine Türk Kahvesi ikram etmeleri de ayrı bir artısı.
Deniz kenarında salaş görünümlü balıkçı Orhan da öğle yemeği için uğrayabileceğiniz bir başka alternatif. Orhan Türkçe isim gibi anlaşılsa da aslında hiç alakası yok, bizim palamuta benzeyen bir balık çeşidi. Yemekleri süperdi diyemeyeceğim ama sahil kenarında huzurlu bir dinlenme molası için güzel olabilir.
Stardun caddesinin bir paraleli olan Prijeko caddesinde yanyana sıralı, az masalı restaurant ve barlar var. Şehrin havasını yaşamak istiyorsanız bunlardan birini de mutlaka deneyebilirsiniz.
Sokak yemeği olarak adlandırılan hesaplı restaurantların başında pizzacılar ve hamburgerciler geliyor. Çok rahat güvenerek yemek yiyebilirsiniz. Zaten İtalyan yemekleri Dubrovnik’de deniz ürünlerinden sonra ikinci sırada geliyor.
Bir diğer tavsiye edeceğim yer mükemmel manzarasıyla teleferik istasyonunun hemen yanındaki Panorama restaurant. Buraya iki yolla ulaşabiliyorsunuz, Cable car (teleferik) ya da taksi. Eğer güzel bir masa istiyorsanız önceden rezervasyon yaptırmanız şart. Gün batımından önce gidip güneşi burada batırmanızı tavsiye ediyorum. Yemekleri ve servisi de gayet başarılıydı.
Alışveriş
Dubrovnik ve çevresi ekolojik tarımın çok yaygın olduğu bir bölge olduğu için doğal ürünler bulabileceğiniz özel yerlerden biri. Lavanta, türlü türlü tatlandırdıkları badem, portakal şekerleri, organik bal, sarı çiçekleriyle Hırvat kadınlarının güzellik formulü Immortal bitkisi ve kremleri, Limestone dedikleri beyaz mermerden yapılan hediyelikler, otantik gümüş takılar, zeytin ve zeytin ağacından yapılmış ahşap ürünler buraya özgü alabileceğiniz şeylerin başında geliyor.
Game of Thrones dizisinden sonra King's Landing olarak da anılan Dubrovnik bu diziye ait sayısız çeşit ürünü de bulabileceğiniz yegane yer. Meraklısına duyurulur.
Stardun caddesi ve onu kesen sokaklarda çok sayıda minik dükkan var. Zaten küçük bir şehir olduğu için birçoğunu gezebilirsiniz. Ploca Gate’e doğru yürürken de yanyana hediyelik eşyacılara rastlayacaksınız. Buradaki birkaç dükkan benim en beğendiklerim arasında olmuştu.
Ivan Gundulic’in heykelinin olduğu meydan da açık pazar olarak kullanılıyor. Burada da minik standlarda el yapımı doğal ürünlere rastlayabilirsiniz. (Monument of Poet Ivan Gundulić)
Dubrovnik’de Gezilecek Yerler yazımı okumak için buraya tıklayın.