Ubud'un Kalbinde
Adanın tam ortasında yemyeşil ormanların arasında içinden nehirler geçen cennetten bir parça desem? İşte burası Ubud. Bali'nin diğer bölgelerine göre daha bohem, daha sakin, daha yeşil ve çok daha etkileyici.
Eğer buranın tadını çıkarmak istiyorsanız en az 2-3 gün konaklamanızı öneriyorum. Çünkü Ubud’un yakın çevresinde de gezilecek çok yer var. Gezilecek Yerler adlı yazımda bahsettiğim birçok şelaleye, tapınağa, aktiviteye buradan ulaşım çok daha kolay.
Bir gününüzü de mutlaka kaldığınız otelde dinlenmeye ayırın, masaj yaptırın, ormanda yürüyüşe çıkın, yoga derslerine katılın derim.
Ubud’da nerede konaklayabiliriz? Bali’de adanın güneyinde sahil şeridinde yer alan Four Seasons, Ritz-Carlton gibi tanınmış bir çok lüks otelin burada ikinci bir şubesi var. Bu otellerin dışında da her bütçeye uygun konaklama seçeneği olduğunu söyleyebilirim. Butik oteller, bungalow evler ve özel kiralık villalardan mutlaka bir tanesi size hayalinizde ki tatili yaşatacaktır. Yoga merkezleri ve spaları ile de ünlü olan Ubud’da ruhunuzu ve bedeninizi dinlendirmek için ihtiyacınız olan herseyi bulacaksınız.
Ubud’daki en keyifli oteller ormanının içinde, etrafında yemyeşil doğadan ve tarlalardan başka bir şey olmayan, önlerinde sonsuzluk havuzları, içlerinde restaurantları ve spa merkezi olan oteller. Viceroy, The Chedi Club Tanah Gajah, Pita Maha Resort, Hanging Gardens of Bali, Aria Villas, Como Uma Ubud, Komaneka at Bisma, Puri Sebali, Ritz-Carlton ve bizim kaldığımız Padma Ubud Resort size önereceğim otellerden birkaçı.
Hanging Gardens of Bali’yi çiftler ve arkadaş grupları tercih edebilir. Ödüllü sonsuzluk havuzu adanın en tanınmış havuzlarından biri. Ayung nehrinin yanında kalan Four Seasons’da hem spası hem de restaurantları ile balayı çiftlerinin ilk tercihi. Bizim kaldığımız Padma Resort ise Ubud’un biraz kuzeyinde Payangan bölgesinde yer alan çok yeni bir otel. Ben bu oteli çocuklara uygun olduğu için tercih etmiştim. Çünkü hem diğerlerine göre daha büyük, hem de çocuk havuzu ve klubü olan bir oteldi. Gerçekten de çok memnun kaldım. Özellikle aileler için birebir. Odaları, hizmet kalitesi, spası restaurantları herseyi çok keyifliydi.
Ubud’un ne kadar yeşil olduğunu sık sık tekrarladım. Tabi bu kadar doğa bir takım minik canlıları da beraberinde getiriyor :) Yanınıza sivri sinek ve böcek ilacı alın mutlaka. Konaklayacağınız otelde cibinlik, sineklik olup olmadığını kontrol edin. Biz otelde kalırken hiç ısırılmadık fakat son gün gece ısıtılmış havuzda keyif yaparken havada uçuşan yüzlerce minik nokta görünce şok olmadığımı söylersem yalan olur! Bir de bu bölgede minik kertenkele ve iri haşereler görülüyor. Hepsinin zararsız olduğu söyleniyor ve otel içerisinde ki alanlarda pek rastlanmıyor. Yine de bu konuda hassasiyeti olanlara duyurulur..
Eğer yoga yapmayı seviyorsanız mutlaka otelinizin yoga derslerini kontrol edin. Çünkü Ubud’da hemen hemen her yerde yoga merkezleri ve dersleri oluyor. Ben hem otelde ki derslere girdim hem de yoga hocası olduğum için ormanın içinde kendi pratiğimi yapma fırsatı buldum. Tek kelime ile muhteşem bir histi!
Ubud’un merkezinde iki büyük cadde var. Bu caddeler üzerinde çeşit çeşit restaurantlar, dükkanlar ve hediyelik eşyacılar bulabilirsiniz. Avustralya’ya yakınlığından dolayı Bali’de çok sayıda Avustralya’lı turiste ve burada yaşamaya karar vermiş gezginlere rastlayacaksınız. Bu nedenle bir çok Avustralya markasının şubesi de Ubud'da bulunmakta. Fiyatlarının ucuz olduğunu söyleyemeyeceğim ama isterseniz bir göz atabilirsiniz. Ubud Palace'da bu bölgede görülmesi gereken yerlerden biri. Akşamları bilet alarak Kecak dansını izleyebiliyorsunuz. Biraz fazla turistik olduğu için çok kalabalık olabiliyor. Onun yerine bir akşam Cafe Lotus’a rezervasyon yaptırıp bahçede ki dans gösterisini ücretsiz izleyebilirisiniz. Yemekler sıradan ama eğlenceli ve hareketli bir yer olduğunu söyleyebilirim. Buranın hemen yanıkında da ahşap tasarımı ile dikkat çeken bir Starbucks var. Ubud pazarını da mutlaka gezin. En uygun hediyelik eşyacıları burada bulabilirsiniz. Ani yağmurlara karşın yanınızda ince bir yağmurluk bulundurun. Eğer yoksa da hiç endişelenmeyin çünkü her köşede karşınıza çıkan seyyar satıcıların sattığı 5 liralık şemsiye ve yağmurluklar işinizi çözecektir.
Kendinizi Ubud’un sessizliğine, ormanlarına ve eşsiz doğasına bırakın. İnanın iç sesinizi dinlemek, şükretmek ve ruhunuzu beslemek için tüm güzellikleri ile tabiat ana yanınızda olacak..