Evinize Hoşgeldiniz!
Geçtiğimiz bir kaç haftalık süreçte aslında tam bir izolasyon yaşamadık. Bir süredir işe gidip gelen rutin hayatın koşturmasını yaşayan insanlar, evlerine kapandı. Mutfaklarda hiç pişmemiş şeyler pişirildi, izlenmemiş diziler filmler izlendi, konsol oyunları oynandı, sosyal medyada hiç olmadığı kadar çok vakit geçirildi, arkadaşlar arandı, görüntülü konuşuldu.
Okumaya Devam...Kaygılıyım, Kaygılısın, Kaygılıyız!
Hayatımız bir anda değişti ve doğal olarak kaygılanıyoruz. İnsanoğlu belirsizlikten korkar ve koronavirüs nedeniyle neredeyse her şeyde belirsizlik ön planda. Sağlığımız, sevdiklerimizin sağlığı, ekonomik ihtiyaçlarımız, ilişkilerimiz, arkadaşlıklarımız kaygılarımızla iç içe geçmiş durumda. Sosyal mesafe ve izolasyon arasında kendimizi tutmaya çalışırken kaygılarımızda su yüzüne çıkıyor.
Okumaya Devam...Dünyayı Güzellik Kurtaracak!
Dünya bir deneyimden geçiyor.. bu deneyimin adı: Covid 19. Ülkeler büyük belirsizliklerle mücadele ediyor. Bu süreç başladığından beri içimde aynı melodi dönüp duruyor; ‘Dünyayı güzellik kurtaracak..Bir insanı sevmekle başlayacak herşey!’ Bu yaşanan deneyimden öğrenmemiz gereken bir şeyler var.
Okumaya Devam...Nasıl Kitap Seçmeliyim?
Okullar Koronavirüs nedeniyle tatil edildi ve uzaktan eğitim dönemi başladı. Daha önceki paylaşımda bahsettiğim o sihirli oyuncağı yani kitap seçiminden bahsetmek istiyorum. Çocuklar sonsuz bir hayal dünyasına sahipler, öyle ki gelecekteki benlik yani kişilik tasarımlarını bile hayal dünyasından destek alarak şekillendirirler. Ne olacaksın büyüyünce sorusuna verdikleri o ihtişamlı cevaplar gelecekte olacakları yetişkinler içinde bir başlangıç noktasıdır. O yüzden beyin gelişimini yeni bilgileri öğrenebilecekleri ve geri kalan kısımlarıda kendi hayalleriyle süsleyebilecekleri sihirli bir anahtardır kitap. ( Şunu da ekleyeyim, okuma alışkanlığı anne ve babanın okuma alışkanlığına paralel ilerler. Siz okumuyorsanız, ona veya kendinize, o da okumayı sevmeyecektir.)
Okumaya Devam...Ama Bu Haksızlık Değil mi?
Bir nesil minik Calimero ile büyüdü..Hayatında yaşadığı zorlukları kocaman bir cümleyle kucaklardı ve o cümle bazı anlarda hala kulağımda bana fısıldar ‘Ama bu haksızlık değil mi?’. Hayat zorluklarla karşılaştığımız, kimi zaman yolumuza çıkan tümseklerle yavaşladığımız, kimi zaman da takılıp tepetaklak yere kapaklandığımız anlarla dolu. Korku, endişe, çaresizlik hissettiğimiz o anlarda içimiz bunun bir haksızlık olduğunu söyler bize. Haklıdır da!
Okumaya Devam...