Melatonin Deyip Geçmeyin!
Melatonin deyip geçmemek lazım, vücudumuz için oldukça önemli bir yenilenme ve onarılma sürecinin anahtar görevini üstlenen bu hormon, pek çok duygusal ve fiziksel rahatsızlığa karşı da bizi korumaktadır. Her insanın kendi sirkadiyen ritmine uygun bir uyku ihtiyacı vardır. Ortalama 24 saatlik döngü içinde 5 ila 10 saat arasında değişen uyku ihtiyacımız, yaş, beslenme şekli, çalışma koşuları ve genetik yatkınlık gibi faktörlere göre değişiklik göstermektedir.
Okumaya Devam...İlişki Bankasına Yatırım Yapın!
Bir hikaye ile başlıyor tüm ilişkiler. Sonrasında yaşanan her yenilik o ilişki için bir yatırım ya da risk faktörü oluşturuyor. Nasıl mı? Şöyle düşünebiliriz; bir ilişkiye başladığında iki tarafta ilişki bankasında ortak bir hesap açar ve oraya yatırım yapmaya başlar. Genelde geçmişten gelen birikimler de bu hesaba yatırıldığı için ilk aylarda oldukça fazla miktarda sevgi, tutku, tolerans vb. koyulur. Aynı şekilde düzenli olarak bu hesaptan seviliyorum ve değerliyim duyguları çekilir. Hesap böylece canlı kalır. Hatta ihtiyaç duyduğumuz şeyler için yani bireysel zevkler için bile yatırım yapmaktan vazgeçmeyiz ve önceliği ilişki bankasındaki hesabımıza veririz.
Okumaya Devam...Zorbalık İlk Evde Başlıyor!
Son zamanlarda çok konuşuluyor; '' Zorbalık! '' Fiziksel, sözlü, gizli ve siber zorbalık.. Her yerde karşımıza çıkmaya başladı. Özellikle çocuklar arasında ‘’Akran Zorbalığı’’ ciddi sıkıntılar yaratmakta ve eğitim hayatıyla, aile hayatını olumsuz yönde etkilemektedir. Peki zorbalık nerede başlıyor? Bir çocuk kurban mı, zorba mı olacağına nasıl karar veriyor? Cevap aslında basit..Zorbalık ilk evde başlıyor! Pek çok makale var zorbalık tipleri neler, çocukları nasıl koruruz, kime gitsinler, ne yapsınlar…Uzmanlar tek tek tanımlıyorlar zorbalık türlerini. Ama ilk başlangıcına dönüp bakmak lazım sanırım, çocuk ilk kurban olmaya nasıl karar verdi, ya da ilk nasıl oldu da o güç gösterisine ihtiyaç duyup zayıf olanı hedef aldı kendine?
Okumaya Devam...Bugün Anne Baba Olmak
Dün çok keyifli bir söyleşiye katıldım ve sizinle bazı notları paylaşmak istiyorum. Bugünün anne babaları ve geleceğin anne baba adayları! Sanırım hepimizin bu notları duymaya ihtiyacı var! Niye mi? Çünkü kafamız çok karışık. Eskiden aile içerisinde kurulmuş olan ebeveyn otorite dengesi, bugün yerini arkadaş gibi olmaya çalışan, her şeyi tam ve hatasız şekilde çocuğuna sunmaya çabalayan anne ve babalara bıraktı. Mevcut sınırlar ortadan kalktı ve nesil farkı giderek yok oluyor. Ortaya da sınır tanımayan kişilik yapısına sahip, dürtüselliği artmış, narsistik kişilik özellikleri taşıyan bir nesil çıktı.
Okumaya Devam...Hayal Etmeyin, O Hayali Yaşayın!
Çok fazla yerde duymuşsunuzdur, kim bilir belki de size defalarca söylendi.. “Beyin gücüyle istediklerini elde edebilirsin!” Ve hatta bu konuda yazılmış sayısız kitaba, köşe yazısına denk geldiniz. Bir kısmını okudunuz, bir kısmına göz ucuyla baktınız, belki de hiç görmeden es geçtiniz. Olabilir. Çünkü beyin gücünü kullanmak diyince iş biraz boyumuzu aşıyor gibi geliyor. ''Ben önce isteyeceğim, sonra bu olacak öyle mi? Sayısal loto bana çıksın o zaman! ‘' Saçma geliyor değil mi? Bencede.. Ama saçma olan şey istemek değil, istenilen şeyde aslında.
Okumaya Devam...