Çocuklarda Ayrılık Anksiyetesi
Anne baba olmanın belkide en önemli parçalarından biri o 'ilk okul günü' olabilir. Sabah uyanıp, yapılan hazırlıkların ardından okul kapısına kadar süren o heyecanlı sürecin bir kabusa dönmesi ise an meselesidir ve hatta oldukça sık duyulan hikayelerin de başında gelmektedir. Uzun süren ağlamalar, okul kapısında yapılan derin pazarlıklar, çoğunlukla da sınıfa belkide okul sırasına kadar anne ya da babanın gidip biricik çocuğuyla tüm gün oturmasıyla sonlanan o 'ilk gün' sendromunu mutlaka bilirsiniz.
Yaşadınız, yaşayacaksınız ya da yaşamaktan korkuyor olabilirsiniz..
Okullar Eylül'de açılıyor. Yeni eğitim dönemi kapılarını ve sınıflarını buna benzer hikayelerle doldurmaya hazırlanıyor şimdilerde . Telaşlı ve kaygılı anneler işlerinden izin alıyor, öğretmenler araştırılıyor ve B planları oluşturuluyor. Çünkü bazı aileler için ömür boyu unutulmayacak olan o gururlu ve de keyifli ' ilk gün' anısı ; bazı anneler için bir kabusa dönüşmek üzere geri sayıma başladı bile.
Peki neden bazı çocuklar okul kapısında ailesini öpüp sınıfa arkasına bile bakmadan koşarken, bazı çocuklar için tramvatik bir ayrılık öyküsü haline geliyor o ilk okul günü?
Ayrılık anksiyetesi çocukların bakım veren kişinin yokluğu halinde yaşadığı yoğun kaygı ve endişeyi tolere edememeleri olarak tanımlanmaktadır. Çocuklar 0-6 ay içerisinde bakım verenle ki bu çoğunlukla anne olmaktadır; bir bağ kurar ve kendi varlığını bakım vereninin varlığıyla bir algılar. 18 aya kadar bu kurulan bağ gelişir ve çocuğun ileriki yaşlarda diğer insanlarla kuracağı ilişkinin de temelini oluşturan bir kişilk yapılanması halini alır.
Bowlby nin duygusal bağlanma kuramına göre çeşitli bağlanma türleri vardır ve bunlar güvenli bağlanma, güvensiz-çelişkili bağlanma, güvensiz- kaçınan bağlanma olarak 3 ana gruba ayrılmaktadır.
Çocukluğun ilk dönemlerinde anne ile kurulan bağ sağlıklı şekillenmiş ise çocukta oluşan bağlanma şekli de sağlıklı gelişir ve güvenli bağlanma gerçekleşir. Bu da çocuğun hem kendisine hem de dış dünyada karşılaşacağı diğer kişilere karşı güven duymasına ve rahat ilişki kurmasına neden olur. Okulun ilk günü böyle çocuklar annelerini öperek sınıfa giderler, yeni arkadaşları olacağı için heyecan duyarlar ve öğretmenleriyle ilişki kurarlar. Çünkü içinde bulunduğu duyguda, dış dünyada annesinden ayrı olsa da hayatta kalabileceği ve ihtiyaç duydugunda annesin onu koruyup gözetebileceği inancı hakimdir. Annesinin gitmesine üzülse bile bu süreyi tolere edebilir ve karşıt tepki geliştirmez. Bu özelliklere sahip olan çocuklar yetişkinlik dönemlerinde tatmin edici yakın ilişkiler kurabilen bireyler haline gelirler.
Eğer çocuktaki bağlanma güvensiz çelişkili bağlanma şeklinde gelişmiş ise anneye güvenmesine rağmen dış dünyada hayatta kalabileceğine dair bir inancı olmadığı için çocuk kaygılanır, endişelenir ve annesinin yokluğunu tolere edemez. Okulun kapısından içeri girip sınıfa gitse bile sürekli ağlayarak annesinden ayrı kalmayı reddeder ve çoğunlukla öğretmenlerin telkin ve yatıştırma girişimlerine kayıtsız kalır, tepki gösterir. Öğretmenlerle ve diğer öğrencilerle ilişki kurmayı reddeden böyle çocuklar kendilerine güvenmezler. Sadece anneye güvenirler ama anne uzaktaysa onu koruyup gözetemez inancına sahip oldukları için bu süreci üzgün, kızgın ve öfkeli geçirirler.. Anneleri geri gelene kadar yoğun kaygı yaşamaya devam ederler ve anneleri geri geldiğinde de onlara karşıt tepki geliştirerek vurur, bağırır, iterler. Aslında annesine sarılmak ve onu görmekten duyduğu aşırı sevinci tam tersi bir tepkiyle göstererek savunma mekanızması kullanan bu tip çocuklar için okul sürecine alışmak oldukça uzun zaman almaktadır. Ayrıca yetişkinlik döneminde aşırı kıskanç, reddedilmeye karşı aşırı duyarlı, alıngan ve ayrışmamış ilişkiler geliştirme ihtimalleri yüksek olan bireyler haline gelmektedirler.
Bir diğer güvensiz bağlanma tipi ise kaçıngan bağlanmadır ve bu bağlanma şekline sahip olan çocuk için anne ya da dış dünyada ki tüm ötekiler güvenilmezdir ayrıca kendisinin ihtiyaçlarını karşılamak için de yetersizdirler. Annesinin yokluğuna karşı tepkisiz ve ilgisiz olan bu çocuklar annenin geri gelmesinede aynı şekilde tepkisiz ve ilgisiz davranırlar. Genellikle sessiz ve iletişime kapalı tutum sergilemeyi tercih ederler ve duygularına ilişkin belirgin bir tavır sergilemezler. Doğal olarak öğretmen ile kuvvetli bir iletişim kuramazlar ve yeni arkadaş edinme konusunda isteksiz davranırlar. Genellikle annenin geri gelişine reddedici ve uzaklaştırıcı tavır sergileyen bu tip çocuklar ilerleyen dönemlerde yakın ilişki kurma ve sürdürme sorunlarıyla karşı karşıya kalmakta ve yalnızlığı tercih eden yetişkinler haline gelmektedirler.
Ayrılık anksiyetesi sadece bağlanma tipine bağlı olarak gelişmemektedir ; yapılan araştırmalar çocukların mizaç özelliklerinin, çevresel faktörler ile etkileşime girme sonucu oluşan öğrenme davranışlarının ve annenin bebeklik döneminden itibaren çocuğun ihtiyaçlarına yanıt verme şeklinin etkili olduğunu göstermektedir. Erken çocukluk dönemi anne kaybı ya da yoksunluğu yaşamış çocuklarda ve sağlıksız ebeveyin tutumları ile büyüyen çocuklarda (özellikle kayıtsız ya da tutarsız ebeveyin tutumları) güvensiz bağlanma oluşma olasılığının arttığı belirtilmektedir. Ayrıca bağlanma tarzları zamanla pekişerek daha kalıcı bir hal almaktadır ve yetişkinlik döneminde de ilişki kurma kapasitesinin önemli belirleyicilerinden biri olmaktadır. 'Yetişkinlik dönemine ilişkin bağlanma sorunları' yazısında bu etkileri daha detaylı olarak bulabilirsiniz.
Ayrıca okul öncesi dönemde ayrılık anksiyetesini azaltmak için öneriler'yazısından faydalanabilir, benzer durumlar için bir uzmandan yardım alabilirsiniz.
İlginizi çekebilecek diğer yazılar
Çocuğumla nasıl ilişki kurmalıyım?
Çocukların temel ihtiyaçları nelerdir?
Şema ne demek? Şemaların oluşumunda hangi faktörler etkilidir?
Ebeveynlik tutumları nelerdir?
Ebeveynlik tutumları ile temel ihtiyaçlar örtüşmediğinde çocuklar nasıl etkileniyor?
Instagramdan takip etmek için; @uzm.psk.sinemcakir
Cerencim, yazıyı çok beğendiğim. Birde güvenli baglanma hakkında bir yazı olsa. Güvenli bağlanma nasıl olmalı diye. Sevgiler..
Zeynep'cim çok teşekkür ederim. Güvenli bağlanma hakkında yeni yazılar gelmeye devam edicek. Çocuk gelişimi ve psikolojisi üzerine sürekli yeni paylaşımlar yapmayı çok istiyorum. :)