Her yaşın ayrı güzelliği var.
Dün doğumgünümdü. Soğuk bir kış günü çok zor bir doğumla gelmişim dünyaya. Daha ilk saatlerimde ölümle yaşam arasında gidip gelirken “Ol” denmiş, ben de bana çizilen yolda var olmayı seçmişim.
Her çocuk gibi bebekliğimden 10’lu yaşlarıma kadar ailemin ördüğü kader kilimi neyse öyle ilmik ilmik işlendi hayatım. Tek bir desenini bile değiştirebildiğimi sanmıyorum.
Sonra ergenlikle beraber seçimler yapmaya başladım.O yaşlardaki halimi bir yelkenliye benzetiyorum. Sadece ileriye bakan, rüzgarın yönüne kendini bırakan bir yelkenli. Tek bir amaç var; ufuk çizgisine ulaşmak. Ne vardı o ufukta diye sorarsanız cevap net; özgürlük. Sonrası ise muamma.Yelkenliyi kullanmak o kadar zordu, ve ben o kadar hiçbir şey bilmiyordum ki denize dair, hiç izleyemedim manzarayı. Ama öğrendim. Denizi dalgalandıranın da yelkenimi dolduranın da aynı rüzgar olduğunu. Herşeye rağmen çok güzeldi.
20’li yaşlar kendi adamı bulup üzerinde bir yaşam inşa etmek istediğim yıllardı. Bir yanım hala ufka bakıp gitmek isterken bir yanım artık toprağa basıp kökleneceği doğru yeri arıyordu. Bu yaşların özeti “istemek”tir. Çünkü hayatını devam ettireceğin dünyayı yaratma derdindesindir. Seçmek, seçilmek, sahip olmak, almak, farkedilmek, olmak istersin. Bu yıllarda dışımdaki “ben”i inşa ettim, çok ama çok eğlendim.
Ve 30’lu yaşlar. Artık üzerinde yaşadığım bir adaya sahibim. Küçük bir yelkenim de var, alıp istediğim zaman ufka açılabiliyorum. Bu defa manzaranın da keyfini çıkarıyorum..Vakti geldiğinde geri dönüyorum çünkü rüzgara karşı gidebilmeyi de öğrendim.Almak kadar vermenin, istemek kadar vazgeçmenin de güzel olduğunu biliyorum. Birkaç sene önce olsa burada bitirirdim otuzlarımı anlatmayı eğer 40’ın çekim gücüne kapılmış olmasaydım.
Ne demiş Yunus: ”Bir ben vardır bende benden içeri”.
Maddi ben’i tamamladın artık manevi ben’i keşfetme vakti dedi ve böylece tam da sular durulmuşken yeni bir ufuk belirdi. Bu defa ayak izlerimi de takip edicem. Geleceğe bakarken bir yandan yürüdüğüm yollarda olacak gözlerim. İnsan neyi arar bu hayatta? Yüzyıllardır bu soruya başka başka cevaplar verildi. Herkesin yürüdüğü yol, gördüğü manzara farklı. Mevlana'nın dediği gibi belki de. "Neyi arıyorsan sen O'sun."
İstikametin değişince dünya da değişir, sen de. 40’larıma da buradan selam olsun. Az daha bekleyin, söz biraz daha dolaşıp gelicem.❤️