Dubrovnik'de Gezilecek Yerler
Birçok turistik nokta ‘Old Town’ olarak bilinen eski şehrin duvarları arasında kaldığı için keşfetmesi çok kolay bir şehir. Bence bu nedenle iyi bir planlama yapmanıza da gerek yok. Pile Gate olarak bilinen ana kapıdan içeri girin ve tertemiz cilalı mermer sokalarda bir Orta Çağ masalına kendinizi kaptırın!
Pile Gate: Tur otobüsleri, araç parkları ve turist ofislerinin yer aldığı Eski şehre ana giriş kapısı. Eğer aracınız varsa buradaki otoparklardan birine park etmeniz gerekecek. Bu eski ahşap kapının iki tarafındaki portakal ağaçları ve önündeki taş yürüyüş yolu Dubrovnik’i en iyi yansıtan noktalardan biri. Her daim en kalabalık ve hareketli yer olduğunu söyleyebilirim.
Ancient City Walls: Dubrovnik’te yapmadan dönmemeniz gereken şeylerden biri de bu surların üzerine çıkıp kiremit çatılı mermer şehrin seyretmek. Pile Gate’den girdikten hemen sonra bilet gişesinden bilet alıp merdivenlerden duvarların üzerindeki yürüyüş yoluna çıkıyorsunuz. Tüm OldTown’ın etrafını saran bu yürüyüş yolunu tamamlamak yaklaşık 2 saat kadar dürüyor. İsterseniz yolun yarısında, eski limanın orada çıkış yapabiliyorsunuz. Çok sıcak havalarda ya da güneşin tam tepede olduğu saatlerde gitmenizi önermem. En güzel fotoğraflarını kesinlikle burada çekeceğinize emin olabilirisiniz. Yol üzerinde mola vereceğiniz keyifli cafeler de var. Deniz kenarında dalgaları izleyerek serinlemek mümkün. Aynı biletle Game of Thrones dizisinin çekimlerinin de yapıldığı Eski şehri karşıdan gören St. John's Fortress’e de giriş yapabiliyorsunuz.
Ailelere not : Eğer Puset’iniz varsa buraya gezeceğiniz gün yanınıza almamanızı tavsiye ederim. Çocukla gezmek için en uygun saatler sabah saatleri çünkü nispeten daha sakin. Eğer bebekliyseniz kangroo kullanabilirsiniz. Kafelerin dışında güneşi kesecek hiç bir şemsiye olmadığı için mutlaka kendiniz ve bebeğiniz için şapka almayı, güneş koruyucu sürmeyi unutmayın. Su almak isterseniz de cafelerde euro geçmiyor, yanınızda mutlaka kuna bulundurun.
Çocuk parkı arıyorsanız Old Town’da Pile Gate kapısının hemen yanındanki yeşil alana kurulu oyun alanını tavsiye edebilirim. Yeni şehir Gruz’da limanın hemen yanında bir diğer çocuk parkı ve ihtiyaçlarınızı giderebileceğiniz bir alışveriş merkezi var.
Mounth Srd: Bir diğer tavsiyem de Dubrovnik Cable Car kullanarak Mount Srd’a çıkıp tepeden şehri izlemek. Hemen Old Town’ın kuzeyinde bir iki cadde ilerideki istasyondan teleferik ile Srd Tepesine çıkıp gün batımını buradan izlemek gerçekten çok güzeldi. Fiyatı biraz yüksek, kişi başı yaklaşık 150 Kuna. Taksi ile gidip gelmek isterseniz de ortalama 400 Kuna gibi bir rakam ödemeniz gerekecek. Yukarıda Panorama adında çok keyifli bir Restaurant var. Eğer oraya rezervasyon yaptırıp yemek yemeyecekseniz bence çıkmak da anlamsız. Burada Adriyatik denizinin mavi sularında inci tanesi gibi parlayan şehri ve şahane gün batımını izlemeden dönmeyin derim.
Ailelere Not: 4-7 yaş arası çocuklar 60 kuna, 4 yaş altı ücretsiz. Restaurantta çocuk menüsü yok ama hamburger gibi daha atıştırmalık yemekler de mevcut.
‘Stardun’ Pile kapısından girdikten sonra hemen önünüzde başlayan en işlek cadde. Eğer Dubronvik’te 2 gün kalıyorsanız buradan da en az 10 defa geçeceksiniz demektir. Sağlı sollu hediyelik eşyacılar, restaurantlar, döviz ofisleri ve dondurmacılarla dolu cadde sizin gezi rotanızın merkezi olacak. Burayı kesen sokakları teker teker gezin. Merdivenli sokaklardan yukarı doğru çıkıp Prijeko caddesindeki restaurantlardan birinde yemek yiyin. Saat galerileri yine daha çok bu bölgede bulunmakta.
Buz gibi kaynak suyu akan tarihi Onophrian Çeşmesi (Fountain) şehrin bir diğer kapıları Ploče ve Buza Gate, Dominican Manastırı, içinde Avrupa’nın en eski eczanelerinden biri olan Franciscan Manastırı, Luza Meydanı, Sponza Sarayı, Çan Kulesi, Rektör Sarayı, etrafındaki cafe ve restaurantları, önünde kurulan pazarıyla keyifli bir mola vereceğiniz Gunduliceva meydanı Old Town’da yürüyerek gezeceğiniz simgesel yerlerin başında geliyor.
Lokrum adasına giden feribotlar, günübirlik turlar eski limandan kalkıyor. Oraya gittiğinizde farklı farklı standlarda bir sürü satıcı göreceksiniz. Dilediğiniz tekne turu için biletleri yine bu standlardan alıyorsunuz. Lokrum adası hemen Eski şehrin karşısında aslında bir doğal yaşam parkı da olan yemyeşil bir ada. Üzerinde yerleşim yok, eski bir manastır ve iki adet cafe-restaurant bulunmakta.
Feribot biletini alırken adaya giriş biletinizi de beraberinde ödüyorsunuz. Yaklaşık 10 dakika süren bir yolculuktan sonra sizi adada rengarenk tavus kuşları ve tavşanlar karşılıyor. Adada o kadar çok tavus kuşu var ki bir süre sonra büyüleyici güzellikteki bu hayvanların yanınızdan salına salın geçmesine alışıyorsunuz! Aileler ve çocuklar için kesinlikle listenin en başında olması gereken bir yer.
Adadaki Benedictine Manastırı ise muhteşem bahçesi, labirentleri ve içinde gezinen tavus kuşlarıyla görülmeye değer. Özellikle fotoğrafçılığa meraklı olanların burada harika kareler yakalayacağına eminim. Ben drone ile burada çekim yapmaktan çok keyif almıştım. Çocuklar tavşanların peşinde koşturup dururken ben de yemyeşil ağaçların arasındaki bu güzel tarihi yerin peşine düştüğümü söyleyebilirim.:)
Diğer adalar Elafiti, Kolocep, Korcula ve Sipan’ı gezmek istiyorsanız en iyi seçenek tekne turlarından birine katılmak. Ya da ayrı ayrı kendim gezeyim diyorsanız da yeni şehir olarak da bilinen Gruz’dan kalkan feribotlara binmelisiniz. Gruz tarafında birkaç küçük alışveriş merkezi, park ve limandan başka birşey yok. Burada hiç oyalanmadan özellikle Korcula adasını gezmenizi tavsiye ederim.
Plajlar: Eğer yaz döneminde gidiyorsanız Banje plajı, Copacabana, ve Pile Kapısından çıktığınızda birkaç dakika ilerideki küçük koydan denize girip tertemiz ve masmavi Adriyatik sularında serinleyebiliriniz. Kano keyfi yapmak isterseniz de yine yukarıda bahsettiğim küçük koyan 2-3 saatliğine kiralayıp Dubrovnik’i denizden seyredebilirsiniz.
Gece Klübü olarak en ünlü mekanı kesinlikle Revelin. Sabaha kadar süren eğlencelere ünlü Djler ve dans şovları da ekleniyor. Sezon açılışını Nisan gibi yaptıkları için kış döneminde kapalı oluyor. Buza bar ise kayalıkların üzerindeki manzarasıyla günün her saati gidebileceğiniz bir yer. Dubrovnik’de şarapçılık da çok gelişmiş olduğu için günü birlik tadım turlarına katılabilir ya da şarap evlerinden birine gidip buraya özgü tatlı şarap Prosek’in tadına bakabilirsiniz.