Alsace-Lorraine Gezisi: Büyüklere Masallar
"Bir gün tekrar peri masalları okumaya başlayacak kadar büyüyeceksiniz.”
C.S. Lewis
Çocukluğun en güzel anılarından biridir masallar. Hayal ülkelerin çiçek kaplı tepelerinde, içinde mutlu insanların yaşadığı küçücük rengarenk evler vardır. Tarların arasından ufuk çizgisine doğru akan bir nehir. Kocaman kocaman ağaçların üzerinde parıldayan sapsarı bir güneş. Ceplerinde şekerleme taşıyan pembe yanaklı çocuklar.
Şatoları, kahramanları ve hep mutlu biten sonlarıyla unutulmayan masallar. Alsace gezisi yıllar sonra beni çocukluğumun bu renkli hayal dünyasına taşıdı. İçinden mutluluk fışkıran bir masala misafir oldum.
Sıcacık bir Ağustos sabahı. Valizimi bir gece öncesinde hazırlamış ertesi gün çıkacağım seyahatin hayallerini kurarak zar zor uykuya dalmıştım. Baş başa evlilik yıldönümümüzü kutlayacağımız bir tatil bizi bekliyordu. Heyecanımın sebebi ise bilinmezliktendi. Havaalanındaki check-in bankosuna yaklaşana kadar nereye gideceğimiz hakkında hiçbir fikrim yoktu. Tüm geziyi bizim için Mustafa ayarlamıştı. Hayatımın en güzel sürprizlerinden biriydi. Hangi şehir olduğunun da bir önemi yoktu çünkü önümüze sevgiyi katıp öylece gitmekti herşeyi özel yapan. Yol bizi size anlatacağım bu masallar diyarına çıkardı. Dilerim sizin yolunuz da bir gün bu güzel kasabalarla kesişir. Emin olun gastronomisi, evleri, doğası ve hikayesiyle sizi de benim gibi kendine hayran bırakacak.
Alsace-Lorraine ( Alsas Loren diye okunur) Fransa’nın “Şarap Yolu” ile ün kazanmış en keyifli bölgelerinden biridir. Genel hatlarıyla kuzeyde Strasbourg’dan güneyde Basel’e kadar uzanan 170 kilometrelik yolun etrafındaki köy ve kasabaları içine alan bu bölge adından da anlaşılacağı üzere üzüm bağları ve şarapçılık konusunda Fransa’nın en zengin topraklarına ev sahipliği yapar. Birbirinine çok yakın mesafede bulunan bu masal kasabalar sizi başka bir dünyada hissettirecek kadar iyi korunmuştur.
Seyahate başlamadan önce kendinize bir rota çıkarırsanız zamanı daha verimli kullanabilirsiniz. Alsace Şarap Yolu gezisi planlaması için size rehberlik edecek bir yazı hazırladım. Ulaşım, rota, ve Noel pazarları hakkında detaylı bilgiye bu yazımdan ulaşabilirsiniz.
Şarap yolu rotamız
Şimdi size kendi hikayemiz anlatmaya devam edeyim. 3 saatlik bir uçuştan sonra İsviçre’nin Basel şehrindeki Mulhouse EuroAirport havaalanına indik. Almanya, Fransa ve İsviçre sınırındaki bu ortak havaalanından her 3 ülkeye de çıkışı mevcut. Avis’den kiraladığımız arabamızı teslim almak üzere alanın İsviçre sınırındaki kiralama bankosuna gittik. Önceden kiraladıysanız elinizdeki belgede yazan bölgeden teslim almaya dikkate edin.
İlk gün güneyden kuzeye çıkarak Strazburg’a gitmeye ve Colmar çevresindeki kasabaları sonraki günler gezmeye karar verdik. Diğer yazımda da belirttiğim gibi gittiğiniz mevsime, ulaşım imkanlarına ve zamanınıza göre değişen çok farklı rotalar çizmek mümkün.
Bu rota üzerinde gezdiğimiz yerleri fikir vermesi açısından özetleyecek olursam:
Basel (İsviçre)
Mulhouse (Fransa)
Eguisheim (Fransa)
Colmar (Fransa)
Kaysersberg (Fransa)
Riquewihr (Fransa)
Ribeauville (Fransa)
Haut-Koenigsbourg şatosu (Fransa)
Obernai (Fransa)
Strasbourg (Fransa)
Freiburg (Almanya)
Breisach am Rhein (Almanya)
Zürih (İsviçre)
Gezilecek Yerler
Tüm rota içerisinde en çok zaman geçirdiğimiz yer Strazburg ve Colmar oldu. Diğer kasabalara göre çok daha büyük oldukları için hem yeme içme konusunda hem de gezilecek yerler bakımından daha fazla seçenek bulabilirsiniz. Diğer tüm köyler birkaç saatte yürüyerek gezilecek kadar küçük. Hepsinin ortak özelliği küçük bir meydanları ve etrafında rengarenk evlerle bezenmiş şirin sokaklarının olması. Kayserberg’in içinden geçen dere ve insanı dinlendiren suyun sesi, Eguishem’ın iki sokağı bölen şirin evi “Le Pigeonnier”, Riquewihr köyünün hemen yanındaki üzüm bağları manzarası, Freiburg’daki sadece bisikletliler ve yayalar için yapılmış köprü en çok aklımda kalanlar oldu. Haut-Koenigsbourg şatosu’na da eğer 1-2 saat vakit ayırabilirseniz gidin. Drone ile çektiğimiz video ve fotoğraflarlardan nasıl bir yer olduğuna dair fikir edinebilirsiniz. Dönüşümüz Basel’den olduğu için buraya da yarım gün ayırarak şehir merkezinden nehir kıyısına uzanan bir rota belirleyip yürüyüş yapmakla yetindik. Zürih gezimizi ayrı bir yazıda anlatacağım. Eğer 5 gün ve daha fazla bir gezi süresi planladıysanız bunun 1-2 gününü bu güzel şehre ayırın derim.
Strazburg
Avrupa’da barışı temsil eden Strazburg aynı zamanda “Avrupa başkenti” olarak da bilinir. Alsace bölgesinin en büyük şehri olmasının yanısıra Fransa’nın en büyük ikinci öğrenci nüfusuna da ev sahipliği yapar. Bence tüm o ciddi ve politik Avrupa kimliğinden farklı olarak şehri güzelleştiren unsur bu çok sayıdaki genç nüfusun enerjisi olmuş. O yüzden hareketli, renkli ve ışıl ışıl bir Starzburg gezisi sizi bekliyor olacak.
18.yy dan kalma tarihi bir binanın restore edilmesiyle hayata geçirilen otelimiz Hotel Les Haras Strazurg’un en sevimli bölgelerinden biri olan Petite France’a (Küçük Fransa) 10 dakika yürüyüş mesafesindeydi. Ama aynı zamanda sakin bir sokakta olduğu için de çok sessizdi. Bu nedenle konumundan çok memnun kaldık.
Küçük Fransa bölgesi nehir kenarında yan yana dizilmiş rengarenk evleri, çok sayıda cafe ve restaurantıyla şehrin kalbinin attığı yer. Kanalları birbirine bağlayan köprülerden geçerek tüm bölgeyi yarım günde fotoğraf ve kahve molaları vererek gezebilirsiniz. Yüksek sezonda akşam yemeği için rezervasyonsuz boş masa bulmak zor olabilir. Önceden yemek yemek istediğiniz restaurantı araştırıp rezervasyon yaptırın ya da en azından gündüz aklınıza yatan bir yeri seçip masanızı ayırtın derim. Tüm Alsace bölgesi için bir diğer şey de öğlen belirli saatlerin dışında yemek servis etmemeleri. Toskano’da ve Provence’da daha önce başımıza geldiği için küçük bir hatırlatma yapmak istedim. Gitmek istediğiniz restaurantın kapalı olduğu günleri ve açık olduğu saatleri kontrol etmenizde yarar var. Öğleden sonra 15.00 ve 18.30 arasında çoğu yer hizmet vermiyor.
Bu bölgenin ünlü yemeklerinden biri olan Tarte flambée (Flammekueche) biz de çok sevdik. Pizza hamuruna benzer bir zemin üzerine çeşitli malzemelerle servis ediliyor. Ama hamuru yufka gibi çıtır. Bölgeye özgü taze peynirlerler yapılmış olan favorimiz oldu. Birçok restaurantın menüsünde başlangıçlarda bulabilirsiniz ama hepsi aynı lezzette yapmıyor. Binchstub’s, Au Bon Vivant ve L’Ancienne iyi yapanlardan.
Fine Dine bir yer arıyorsanız Au Crocodile ve La Cambuse ve rengarenk tatlılarıyla Au Fond du Jardin ilginizi çekebilir. Pierre Herme’nin makaronları için Galerie Lafayette’deki küçük mağazasına uğrayabilirisiniz.
Bar olarak önereceklerim Code, Intemporel Bar Club ve L'Alchimiste olacak.
Notre Dame Kathedrali’nin bulunduğu meydan ve çevresine Grande İle deniliyor. Nehirin O şeklinde etrafını dolaştığı bu tarihi bölge Strazburg’un en turistik yeri. Çok sayıda hediyelik eşyacı ve mağaza burada yer alıyor. Gece Katedralin hemen yanında ücretsiz bir ışık gösterisi oluyor. Yere uzanıp gökyüzüne yansıtılan ışık showuna harika bir müzik de eşlik ediyor. Yarım saat başı tekrarlanan showu bence kaçırmayın. Yere uzanmanız gerekeceği için yanınıza başınızın altına koyabileceğiniz birşeyler alırsanız iyi olur.
Avrupa Birliği binalarını (Avrupa Parlamentosu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Avrupa Konseyi) şehir merkezinin biraz daha dışında kalıyor. Buraları gezmek için en iyi yöntem Rhone nehri turu yapmak. Biletlerinizi önceden nehrin kenarındaki satış ofisinden alabilirsiniz. Bu bölgeyi yürüyerek gezmek isterseniz de etraftaki çok sayıda güzel binadan etkilenmeden dönemeyeceksiniz. Bölgenin en pahalı konakları ve malikaneleri şehrin bu tarafında kalıyor.
Colmar
Fransa sınırlarında Alman ruhu taşıyan masal kasabası olarak özetleyebilirim Colmar’ı. Biz Ağustos ayında gittiğimiz için heryer rengarenk çiçeklerle bezenmişti. Üzerlerinde kalp olan panjurlu evlerini ve kanallarından dolayı Küçük Venedik’e benzetilen Little Venice’i, Fransız ve Alman tatlılarının mükemmel birleşimini tadabileceğiniz pastanelerini ve de sokalara taşan masaları dolduran kalabalık en çok hatırladığım şeylerin başında geliyor. Panjurlardaki bu kalp oymalar o evde evlenme çağında bir genç kızın yaşadığını simgeliyormuş. Kız evlenince de kalpin içi ahşap bir parça ile dolduruluyormuş. Tüm kasabayı gezmek isterseniz 1 gün ayırmanız yeterli. Biz vaktimiz olduğu için iki gün ayırarak keyif alarak daha yavaş bir hızda gezdik. Çok fazla hediyelik eşyacı var. Eğer bu mağazalarda gezmekten hoşlanıyorsanız ve de iyi bir yemek yemek istiyorsanız 1 gün size de yetmeyecektir.
Görebileceğiniz önemli bina ve tarihi yerlerin başında Unterlinden Müzesi ( Musée Unterlinden),üzerindeki kafa heykelleriyle meşhur Kafalar evi (House of Heads), Maison Pfister evi, üzeri kapalı bir pazar olan Marché Couvert, şehrin girişinde yer alan ve Colmar doğumlu Frederic Auguste Bartholdi adına yapılan özgürlük heykeli, Eglise St-Martin ve Bartholdi Müzesi geliyor.
Yeme-İçme
Fransız mutfağı ağırlıklı bir restaurant arıyorsanız Taverne Alsacienne'ı önerebilirim. Fransız milliyetçiliğinin bir başka yansıması olarak karşımıza çıkacağı gibi burada da İngilizce menü yok. Restaurant La Brasserie cote Cour ise bahçesi, Tarte flambée çeşitleri ve dekorasyonu ile hoşumuza gidenlerden oldu. Deniz tarağı seviyorsanız L'Epicurien hoşunuza gidebilir. Menüde çok sayıda denzi tarağının yanı sıra et çeşitleri de var. Hem lezzetli hem de hesaplı olsun derseniz pastane ve küçük kafelerden Fransız tartı olan Quiche (Kiş) ya ada Alman simiti olan Bretzel'in tadına bakabilirsiniz.
Kısa Kısa Alsace Notları
- Köyleri birbirine bağlayan iki farklı yol var. Biri daha hızlı olan otoban diğeri Şarap Yolu olarak da bilinen ve üzüm bağlarının arasından geçen yan yol. Eğer bir kasabaya yetişmeniz gerekiyorsa otobanı kullanın ama geze geze gideceğim derseniz mutlaka yan yoldan gidin. Çünkü asıl manzara bu yolun etrafında.
- Bölgede çok sayıda şarap üreticisi ve üzüm bağları olması nedeniyle en çok karşınıza çıkacak içki şarap olacak. Çiftliklere şarap tadımına gidebilir ya da restaurantlarda şarap tadım menülerini seçerek farklı aromalarda çok sayıda şarap deneyebilirsiniz.
- Konserve balık ürünleri, el yapımı oyuncak bebekler, leylek temalı eşyalar, seramikler, demir döküm mutfak eşyaları ve şekerleme satan dükkanlar en çok karşınıza çıkacaklar olacak.
- Köylerin hepsini gezecek zamanınız yoksa Colmar, Eguisheim, Kaysersberg, Riquewihr, Ribeauville öncelik verebilirsiniz.
"Alsace Gezisi Nasıl Planlanır?" yazımı okumak için üzerine tıklayın.